TURKISH JOURNAL OF ONCOLOGY 1999 , Vol 14 , Num 3
ADJUVAN RADYOTERAPİ UYGULANMIŞ REKTUM KANSERLİ VAKALARDA PROGNOSTİK FAKTÖRLER
HİLMİ ALANYALI, AYŞE NUR DEMİRAL, MEHMET FÜZÜN, ALİ KÜPELİOĞLU, SELMAN SÖKMEN, FUNDA OBUZ, İLKNUR BİLKAY GÖRKEN, MÜNİR KINAY
Dokuz Eylül Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi AD, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi AD.'nda Ağustos 1991-Mayıs 1997 tarihleri arasında lokal ileri rektum kanserli 62 vaka adjuvan radyoterapi görmüştür. Bu 62 vakanın 55'i prognostik faktörler açısından retrospektif olarak değerlendirmeye alınmıştır. Vakaların 35'i (%64) erkek, 20'si (%36) kadındır. Medyan yaş 53'tür (yaş aralığı:19-73). Vakaların 22'sinde (%40) tümörün anal verge'den uzaklığı 5 cm'nin altında iken, 33'ünde (%60) tümör daha proksimal yerleşimlidir. Cerrahi girişimin tipine göre vakaların dağılımı şöyledir: abdominoperineal rezeksiyon 20 vaka (%36), aşağı anterior rezeksiyon 18 vaka (%33) ve anterior rezeksiyon 17 vaka (%31). Vakaların 31'i (%56) kurumumuzda, 24'ü (%44) ise başka kurumlarda opere edilmiştir. Modifiye Astler-Coller evreleme sistemine göre patolojik evre dağılımı; 5 vaka (%9) B1, 26 vaka (%47) B2, 4 vaka (%7) B3, 1 vaka (%2) C1, 13 vaka (%24) C2 ve 6 vaka (%11) C3 şeklindedir. B1 evresindeki vakaların tümü preoperatif radyoterapi görmüştür. Vakaların 9'u (%16) preoperatif, 45'i ise (%82) postoperatif radyoterapi almıştır. Yalnızca 1 vakaya (%2) hem preoperatif hem de postoperatif radyoterapi uygulanmıştır. Radyoterapi, iki vaka dışında, tüm vakalarda 180 veya 200 cGy günlük fraksiyonlarla verilmiştir (iki vakadan biri 15x230 cGy, diğeri 1x500 cGy preoperatif radyoterapi almıştır). Ortalama doz yalnızca preoperatif radyoterapi uygulanan vakalarda 46.6 Gy (BED 3Gy= 76.4 Gy), yalnızca postoperatif radyoterapi verilenlerde 52.1 Gy'dir (BED 3Gy= 83.8 Gy). Konkomitan kemoterapi 24 vakada (%44) söz konusudur (radyoterapinin birinci son üç fraksiyonunda 5-FU 350 mg/m2 + lökovorin 20 mg/m2 IV bolus). Kaplan-Meier yöntemi ile hesaplanan 2 ve 3 yıllık genel sağkalım oranı sırasıyla %75.3 ve %55.6'dır. Yaş, cerrahi girişimin tipi, operasyonun yapıldığı kurum, tümörün yerleşimi, patolojik evre, lenf nodu tutulumu, konkomitan kemoterapi kullanımı araştırılan prognostik faktörlerdir. Chi-square testi ile yapılan tek değişkenli analizde bu prognostik faktörler arasında yalnızca lenf nodu tutulumu (P=0.00588) ve patolojik evre (P=0.00288) anlamlı bulunmuştur. Cox regresyon analizi ile yapılan tek değişkenli sağkalım analizinde yine lenf nodu tutulumunun (RR: 4.7; %95 GA: 1.9-11.6) ve patolojik evrenin (RR: 5.2; %95 GA: 2-13.6) prognozu anlamlı olarak etkiledikleri saptanmıştır. Cox regresyon analizi ile yapılan çok değişkenli sağkalım analizinde ise hiçbir faktör anlamlılık göstermemiştir. Lenf nodu tutulumu ve patolojik evrenin birbiriyle çok yakın ilişkisinin buna yol açtığı öngörülerek çok değişkenli analiz lenf nodu tutulumu dışlanarak yapıldığında patolojik evrenin (RR: 5.8; %95 GA: 2-16.5), patolojik evre dışlanarak yinelendiğinde ise lenf nodu tutulumunun (RR:5.3; %95 GA: 1.9-14.7) önemli prognostik faktörler olduğu ortaya çıkmıştır. Keywords :