2Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Ankara
3Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Ankara
4Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Ankara
5Melikşah Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Kayseri
*Onkoloji Hemşireliği Derneği, Araştırma Komisyonu, Ankara
Summary
AMAÇBu literatür incelemesinde, Türkiye'de onkoloji alanında yapılmış ve 2009-2013 yılları arasında yayınlanmış olan hemşirelik araştırmalarının genel olarak incelenmesi amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM
Taramalar, Ekim 2013 tarihinde uluslararası veri tabanlarından,
PubMed, Embase, Ovid, ProQuest, Ebscohost ve Blackwell-
Synergy veri tabanları cancer, oncology, oncology nursing, chemotherapy,
radiotherapy, Turkey ve ulusal veri tabanlarından
ULAKBİM Türk Tıp Dizini, Google Akademik ve Yüksek Öğrenim
Kurumu (YÖK) tez merkezi kanser, onkoloji, hemşirelik,
kemoterapi, radyoterapi anahtar kelimeleri ile tarandı.
BULGULAR
Araştırmaların %66'ı tanımlayıcıdır. Araştırmaların %38'inde
bütün kanser türleri örnekleme dahil edilmiştir. Araştırmaların
%94'ünün örneklemini yetişkin hastalar oluşturmuş ve %31'i
Semptom ve Semptom Yönetimi ile ilgilidir. Araştırmaların
%65'i akademisyen hemşireler tarafından yapılmıştır.
SONUÇ
Ülkemizde onkoloji hemşireliği alanında çok sayıda araştırma ve
tez çalışmasının yapıldığı görüldü. Ancak bu alanda yapılan araştırmaların
kanıt düzeyinin düşük olduğu, çoğunluğunun akademisyen
hemşireler tarafından yapıldığı ve çoğunluğunda erişkin hasta grubu
ile çalışıldığı görüldü.
Introduction
Kanser sık görülmesi ve yüksek oranda ölüme yol açması nedeniyle günümüzün en önemli kronik sağlık sorunlarından biridir. Dünyada kanser prevelansında artış olmakta ve her yıl 14.1 milyon bireye kanser tanısı konulmaktadır.[1] Günümüzde kanserin tedavi edilebilir bir aşamada tespitini sağlayan erken teşhis yöntemleri ve yeni antikanser tedavilerinin kullanılması ile kanserli bireyler daha uzun süre yaşamaktadır.[2,3]Son yıllarda kanser ve kanser tedavisi/bakımındaki gelişmelerle beraber onkoloji hemşirelerinin rolleri de değişmekte ve gelişmektedir.[4] Onkoloji hemşirelerinin rolleri yoğun tedavi ve bakım ile kanserin erken teşhis ve önleyici girişimlerini de içeren geniş bir yelpazeye sahiptir. Onkoloji hemşirelerinin rol ve sorumlulukları arasında; ayaktan tedaviden uzun süreli bakıma kadar semptomların kontrolünü sağlama, kemoterapi ve radyoterapi sürecinde hastanın değerlendirilmesi, destek bakımın sağlanması, hasta ve aile eğitimi ve bakımın koordinasyonu yer almaktadır.[5,6]
Gelecekte konkomitan tedaviler (radyoterapi ve kemoterapinin eş zamanlı uygulanması), hedef tedaviler, ileri tedavi teknolojileri ile onkoloji alanında hemşirelik uygulamalarına duyulan ihtiyacın artacağı ve hemşirelerin bu süreçte daha aktif rol alacağı belirtilmektedir.[7] Bu nedenle bakımın kalitesini artırmak için, hemşirelerin kanıta dayalı araştırma sonuçlarını uygulamalarına aktarmaları gerekmektedir.[8]
Hemşirelikte bilimsel yöntem kullanılarak yapılan araştırmalar, hemşirelerin deneyimlerine dayalı karar vermeleri yerine, kanıt temelli araştırma sonuçlarına göre karar verme bilincine ulaşmalarını sağlamaktadır. Bu şekilde kendi bilgisini üreten hemşirelik, bilginin bilimsel değeri ve kullanımı konusunda daha fazla sorumluluk almaktadır. Uygulama alanlarında yapılan hemşirelik araştırmaları, hemşirelerin yaptıkları uygulamaları eleştirel olarak değerlendirme becerilerini geliştirmelerine olanak sağlar ve uygulamalarını bilimsel bilgiye dayandırma kültürü oluşturur.[9] Bu nedenle onkoloji hemşirelerinin yapmış olduğu bilimsel araştırmalar da, uygulama alanında kullanılabilecek sonuçların elde edilmesini sağlayacaktır. Örneğin, kemoterapi tedavisinin yan etkisi olan oral mukozit yönetiminde, onkoloji hemşireleri tarafından pek çok yöntemin etkinliği araştırılmış ve sonuçlara göre çeşitli bakım protokolleri geliştirilmiştir.[10-13] Benzer şekilde kanser hastalarının, hastalık ve tedavi sürecinde en çok deneyimledikleri ve yaşam kalitesini düşüren ağrı, bulantı kusma gibi semptomların yönetimi için, tedavi öncesi verilen eğitimin etkili olduğu ve tedavi sürecinde yapılan psikoeğitimlerin depresyon ve anksiyetede azalma sağladığı hemşirelerin yapmış olduğu araştırmalar ile ortaya konmuştur.[14-16] Ayrıca, yapılan araştırmalarla hasta yakınlarının hastalık ve tedavi sürecinde yaşadıkları sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmiş ve yaşam kalitelerinin artırılması hedeflenmiştir.[17-19]
Onkoloji hemşireliği alanında araştırmaların yapılması ve yapılan araştırmaların desteklenmesi, Türk Onkoloji Hemşireliği Derneği'nin (OHD) 2007-2010 strateji planlarında belirlenen hedefler arasında yer almıştır.[20] 2011-2013 strateji planlarında ise onkoloji hemşireliği alanında yeni araştırmaların yapılması ve çalışma sonuçlarının hasta bakımında kullanılır hale getirilmesi hedeflenmiştir.[21] Türk OHD'nin yanı sıra Avrupa (EONS) ve Amerika (ONS) onkoloji hemşireliği derneklerinde de alanda yapılan araştırma sonuçlarının incelenmesi ve önceliklerin belirlenmesinin önemi vurgulanmıştır.[22,23]
Türkiye'de onkoloji hemşireliği alanında yapılan araştırmaların sistematik olarak incelenmesinin, ülkemizde ve dünyada onkoloji hemşireliği meslek örgütlerinin belirlemiş olduğu hedefler ve eylem planları doğrultusunda, mevcut durumun ortaya konması ve gelecekte yapılacak araştırmaların önceliklerinin belirlenmesi için alanda çalışan hemşirelere önemli veriler sağlayacağı düşünülmektedir. Bu doğrultuda, bu literatür incelemesinde, Türkiye'de onkoloji alanında yapılmış olan ve 2009-2013 yılları arasında yayınlanmış hemşirelik araştırmalarının genel olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 2009-2013 yılları arasında yayınlanan araştırmalar saptanıp, konu ve yöntem açısından eleştirel olarak değerlendirilmiş ve gelecekte yapılacak araştırmalar konusunda öneriler getirilmiştir.
Methods
Dahil Etme KriterleriTürkiye'de, onkoloji alanında hemşirelerin (akademisyen/ klinisyen) yapmış olduğu ve tam metnine ulaşılabilen 2009-2013 yılları arasında yayınlanmış olan araştırmalar incelemeye dahil edildi.
Dahil Etmeme Kriterleri
Taramanın yapıldığı tarihte veri tabanlarından
tam metnine ulaşılamayan makaleler, derleme makaleleri
ve kongre bildiri metinleri araştırmaya dahil
edilmedi.
Veri Kaynakları ve Taramalar
Taramalar, Ekim 2013 tarihinde bilgisayar destekli
arama motorları kullanılarak yapıldı. Uluslararası
veri tabanlarından, PubMed, Embase, Ovid,
ProQuest, Ebscohost ve Blackwell-Synergy veri tabanları
cancer, oncology, oncology nursing, chemotherapy,
radiotherapy, Turkey ve Ulusal veri
tabanlarından ULAKBİM Türk Tıp Dizini, Google
Akademik ve Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) tez
merkezi kanser, onkoloji, hemşirelik, kemoterapi,
radyoterapi anahtar kelimeleri ile tarandı.
Çalışmaların Seçimi
Elektronik arama ile saptanan tüm yazıların başlık
ve özetleri, araştırmacılar tarafından bağımsız
olarak gözden geçirildi. Bu sistematik incelemeye
dâhil edilen tüm araştırmaların kaynaklar listeleri
uygun olabilecek başka çalışmalar açısından tarandı.
Bireysel yapılan taramalar sonucunda elde edilen
çalışmalar bütün yazarlar tarafından dâhil olma
kriterleri açısından tekrar gözden geçirildi ve fikir
birliği sağlandı. Taramalar sonucunda dâhil olma
kriterlerine uyan çalışmalar inceleme kapsamına
alındı (Şekil 1). İnceleme kapsamına alınan bütün
makaleler konu, örneklem, yöntem, sonuç ve öneriler
başlıkları altında özetlendi ve tüm yazarlar tarafından
bu raporlar yeniden gözden geçirilerek incelenen
araştırmalar, kanserden korunma ve erken
tanı (erken tanı ve korunmaya ilişkin bilgi düzeyi,
inanç ve uygulamaları), tamamlayıcı ve alternatif
tıp (TAT) kullanımı (TAT kullanımına ilişkin bilgi
düzeyi, uygulamaları, düşünceleri), semptom ve
semptom yönetimi (hastalık ve tedaviye bağlı yaşanan
fiziksel ve psikososyal sorunlar ve semptomlar, cinsellik, semptom kontrolü ve önlemeye yönelik
girişimler), hastalığa uyum ve baş etme (sosyal
destek, eş uyumu), yaşam kalitesi (öz bakım, yaşam
kalitesi), hasta yakınlarının yaşadığı süreçler
(bakım yükü, bilgi düzeyi vb.) ve diğer (hemşirelerin
bilgi ve uygulamaları vb.) konu başlıkları
altında gruplandırıldı. Bu çalışmaların içeriği, kullanılan
yöntem, veri toplama araçları ve örneklem
özellikleri gibi durumlar açısından incelendi.
Results
İncelenen araştırmalar, uluslararası ve ulusal dergilerde yayınlanmış makaleler ve tezler başlığı altında ele alındı. Taramalar sonucunda dâhil olma kriterlerine uyan 70 uluslararası ve 79 ulusal dergilerde yayınlanmış olan toplam 149 makale ve 78 tez çalışmasına ulaşıldı.Veri tabanlarının taranması sonucunda uluslararası dergilerde yayınlanmış olan 837 makaleye ulaşıldı. Bu makalelerden 350'sinin 2009 yılından önce yayınlandığı, 210'unda hemşirelerin yer almadığı, 196'sının tam metin ulaşılamadığı ve 11'inin kongre bildirisi veya derleme yazısı olması nedeniyle araştırma kapsamına alınmadı. Sonuç olarak, uluslararası dergilerde yayınlanmış olan ve dâhil olma kriterlerine uyan 70 araştırma makalesi inceleme kapsamına alındı. Bu 70 araştırma makalesinin tamamında akademisyenler yer almakla birlikte, %12.8'inde klinisyen olan hemşirelerinde bulunduğu belirlendi. Uluslararası dergilerde yayınlanmış olan çalışmalar konularına göre incelendiğinde; %40'ının semptom ve semptom yönetimi, %15.8'inin hastalığa uyum ve baş etme, %12.9'unun hasta yakınlarının yaşadığı süreçler, %11.4'ünün yaşam kalitesi, %8.5'inin tamamlayıcı ve alternatif tıp (TAT) kullanımı, %5.7'sinin kanserden korunma ve erken tanı ve %5.7'sinin diğer gruplarında yer aldığı belirlendi. Çalışmaların %58.6'sında tanımlayıcı, %15.8'inde deneysel, %11.4'ünde metodolojik (geçerlilik ve güvenilirlik çalışmaları), %7.1'inde yarı deneysel, %5.7'sinde niteliksel ve %1.4'ünde olgu-kontrol araştırma yöntemlerinin kullanıldığı saptadı. Çalışmaların %78.6'sında veri toplama aracı olarak anket formu ve standart bir ölçeğin kullanıldığı belirlendi. İncelenen çalışmaların %92.8'inin örneklemini yetişkin hasta grubu oluşturmakta idi ve %42.8'inde tanı ayrımı yapılmaksızın bütün kanser türleri örnekleme dâhil edilmiştir (Tablo 1). Tablo 1'de yer almamakla birlikte, uluslararası dergilerde yayınlanmış olan inceleme kapsamına alınan araştırmalarda, daha çok meme kanserinde erken tanıya ilişkin taramaların yer aldığı saptandı. Bu araştırmalara göre, Türkiye'de kanser hastalarında TAT kullanma sıklığının %36 ile %80 arasında olduğu, ve en sık kullanılan TAT yönteminin bitkisel yöntemler olduğu belirlendi. Ayrıca bu araştırmalarda daha çok kemoterapiye bağlı gelişen olumsuz semptomların ele alındığı ve tek başına çalışılan semptomların ağrı, bulantı ve yorgunluk olduğu belirlendi.
Çalışmamızda, veri tabanlarının taranması sonucunda ulusal dergilerde yayınlanmış olan 215 makaleye ulaşıldı. Bu makalelerden 136'sı 2009 yılından önce yayınlandığı, tam metnine ulaşılamadığı ve derleme yazısı olduğu için inceleme kapsamına alınmadı. Sonuç olarak, ulusal dergilerde yayınlanmış olan ve dahil olma kriterlerine uyan 79 makale inceleme kapsamına alındı. Bu 79 araştırmanın %87.3'ü akademisyen hemşireler, %12.7'si hem akademisyen hem de klinisyen hemşireler tarafından yapıldığı belirlendi. Çalışmalar konularına göre incelendiğinde; %31.7'sinin semptom yönetimi ve yine %31.7'sinin kanserden korunma ve erken tanı, %10.1'inin hasta yakınlarının yaşadıkları süreçler, %7.6'sının yaşam kalitesi, %5.1'inin hastalığa uyum ve baş etme, %2.5'inin tamamlayıcı ve alternatif tıp kullanımı ve %11.3'ünün diğer grubunda olduğu belirlendi. Bu araştırmaların %77.2'sin de tanımlayıcı, %8.9'unda yarı deneysel, %7.6'sında metodolojik ve %1.2'sinde niteliksel araştırma deseninin kullanıldığı ve %97.5'inde örneklem grubunu yetişkin bireylerin oluşturduğu belirlendi. Araştırma verilerinin toplanmasında %36.7'sinde anket ve %58.2'sinde anket ve standart bir ölçeğin birlikte kullanıldığı saptandı. Araştırmaların %17.8'inin örneklemini meme kanserli hastaların, %18.9'unu ise tanı ayırımı yapılmaksızın tüm kanser türlerinin oluşturduğu belirlendi (Tablo 2). Tablo 2'de gösterilmemekle birlikte, inceleme kapsamına alınan araştırmalarda, en sık ele alınan semptomların ağrı, yorgunluk, uykusuzluk ve anksiyete olduğu belirlendi. Ayrıca kanserden korunma ve erken tanıya yönelik yapılan çalışmalarında en sık meme ve serviks kanserinin ele alındığı saptandı.
Ulusal Tez Merkezi veri tabanında Hemşirelik alanında yapılan tezlerin taranması sonucunda başlangıçta 529 tez çalışmasına ulaşıldı. Ulaşılan bu tezlerden 429'unun onkoloji alanında yapılmadığı ve 22'sinin ise online tam metnine ulaşılamadığı için araştırma kapsamına alınmadı. Sonuç olarak 78 tez bu çalışmada incelendi. İncelenen tez çalışmalarının %28'i semptom ve semptom yönetimi, %18'i yaşam kalitesi, %17'si hastalığa uyum ve baş etme, %15'i kanserden korunma ve erken tanı, %8'i hasta yakınların yaşadığı süreçler ve %1.2'si tamamlayıcı ve alternatif tıp kullanımı konu başlıkları altında toplandığı belirlendi. Tezlerin çoğunluğunun (%76.9; n=60) klinisyen hemşireler ve %23.1'inin (18 çalışma) akademisyen hemşireler tarafından yapıldığı belirlendi. Tez çalışmalarının %57.7'sinde tanımlayıcı, %15.3'ünde deneysel, %11.6'sında yarı deneysel, %7.7'sinde metodolojik, %5.1'inde olgu-kontrol ve %2.6'sında niteliksel araştırma deseni kullanılmıştı. Araştırmaların %88.5'inin örneklemini yetişkin hasta grubu oluşturmuştu. Bu çalışmaların %27'sinde anket formu, %71.8'inde anket formu ve standart ölçek birlikte ve bir çalışmada ise hastane kayıtları veri toplama aracı olarak kullanılmıştı. Tez çalışmalarının %11.5'inde meme kanserli, %6.4'ünde jinekolojik kanserli, %2.6'sında kolorektal kanserli, %7.7'sinde hematolojik kanserli hastalar örneklem grubuna alınır iken, %23.1'inde ise tüm kanserli hastalar örnekleme dâhil edilmişti (Tablo 3). Tablo 3'te gösterilmemekle birlikte, inceleme kapsamına alınan tezlerde, daha çok semptom yönetimine ilişkin tüm kanser türlerinin ele alındığı saptandı. Bu araştırmalara göre, sıklıkla hasta ve hasta yakınlarının yaşam kalitesini ölçen ve kemoterapiye bağlı yaşanan semptomların (ağrı, bulantı ve yorgunluk) genel olarak ele alındığı çalışmaların yapıldığı saptandı.
Discussion
Hasta ve yakınlarının kanser ve tedavisiyle baş etmesinde önemli role sahip olan hemşirelerin yaptığı araştırmalar, hasta ve yakınlarının yaşadıkları sorunlara yönelik çözüm önerilerinin oluşturulması açısından önemlidir.Bu çalışma kapsamında incelenen araştırmalar konularına göre incelendiğinde sıklıkla çalışılan konunun semptom ve semptom yönetimi olduğu görülmüştü. Çalışmamızdaki sonuçlara benzer şekilde, Amerikan Uluslararası Kanser Bakım Hemşireliği Derneği (The International Society of Nurses in Cancer Care) onkoloji hemşireliği alanında son yıllarda yapılan çalışmaların hastalık sürecinde yaşanan semptomlar ve semptom yönetimi üzerine yoğunlaştığını bildirmiştir.[24] Yates ve ark.nın (2002) çalışmalarında da hemşirelerin onkoloji alanında yaptıkları çalışmalarda ele aldıkları öncelikli konuların psikolojik destek, ağrı ve semptom kontrolünün olduğu belirlenmiştir.[25] Kanserli hastalar hastalık sürecinden kaynaklanan semptomların yanı sıra, kemoterapi ve radyoterapi tedavisine bağlı ortaya çıkan fiziksel ve emosyonel sorunları da yoğun bir şekilde yaşamaktadırlar. Bu gibi semptomların kanserli hastaların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir.[26] Hastalık ve tedavi sürecinde hastaları fiziksel ve psikolojik olarak olumsuz yönde etkileyen, kontrol altına alınmadığında tedavi planında değişikliklere neden olan, ek tedavi ve hastaneye yatış gereksinimi nedeni ile maliyet artışına neden olan semptomların[27-29] ve semptom yönetiminin bu alanda hemşireler tarafından yapılan araştırmalarda sıklıkla ele alınan konular arasında olması ve çözüm önerilerinin sunulması olumlu bir sonuç olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yapılan taramalarda incelenen semptomların sıklıkla yorgunluk, uykusuzluk, ağrı ve ansiyete olduğu belirlenmiştir. Uchinuno ve ark.nın (2012) çalışmasında ağrı, periferik nöropati ve yorgunluk en çok çalışılan semptomlar olarak belirtilmiştir.[24]
Amerika Onkoloji Hemşireliği Birliği (ONS) 2009-2013 araştırma önceliklerini belirlemeye yönelik raporunda, kanserden korunmaya yönelik araştırma konularının öncelikli olarak ele alınması gerektiğini vurgulamıştır.[30] Bu çalışmada incelediğimiz araştırmalarda, ONS'nin önceliklerine uygun olarak kanserden korunma ve erken tanıya ilişkin konuların sıklıkla ele alındığı belirlenmiştir.
Hemşirelik araştırmalarının amacı kanıta dayalı uygulama (KDU) için sağlam bir temel oluşturmak, hemşirelerin bu temeli en iyi şekilde kullanmasını ve üretilen bilginin hemşirelik uygulamalarına dayanak oluşturmasını sağlamaktır. Hemşirelik uygulamalarının kanıta dayandırılması, bakım kalitesinin yükseltilmesinde önemli bir etken olarak görülmektedir.[31,32] Literatürde en güçlü kanıtların iyi düzenlenmiş randomize kontrollü çalışmalar (RKÇ) sonucunda elde edildiği belirtilmektedir. Randomize kontrollü çalışmalarda, sonuçları etkileyebilecek faktörler olabildiğince kontrol altına alındığından, bu çalışmalar bir girişimin etkinliğini değerlendirmenin en iyi yolu olarak düşünülmektedir. Bu nedenle randomize kontrollü çalışmalar kanıta dayalı uygulamalar için altın standart olarak kabul edilmektedir. Tanımlayıcı çalışmalar ise kanıt değeri düşük olan araştırma deseni olarak kabul edilmektedir.[33] Bu çalışmada Türkiye'de hemşirelerin onkoloji alanında yaptığı araştırmalarda kanıt değeri yüksek olan randomize kontrollü çalışmaların sınırlı sayıda olduğu ve çoğunluğunda tanımlayıcı araştırma deseninin kullanıldığı görüldü. Ülkemizde hemşirelerin onkoloji hemşireliği alanında yaptıkları araştırmaların tanımlayıcı nitelikte olmasının nedeni, veri toplama yöntemlerinin kolay uygulanabilir ve yorumlanabilir olması olabilir. Daha ayrıntılı süreçleri içeren ve gerek planlama gerekse uygulama ve değerlendirme aşamasında iyi araştırma bilgisi ve alt yapısı gerektiren randomize kontrollü çalışmaların daha az yapılmış olmasının nedenlerinden birinin de araştırma konusunda araştırmacı hemşirelerin bilgi eksikliği olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, hemşirelerin araştırma konusundaki bilgilerinin artırılmasına yönelik teorik ve uygulamalı araştırma süreçlerini içeren hizmet içi eğitimlerin planlanması ve uygulanması ve hemşirelerin araştırma yapmasını kolaylaştırıcı ve teşvik edici koşulların sağlanması ve akademisyen ve klinisyen hemşirelerin birlikte çalışma yapmasının uygun olabileceği düşünülmektedir.
Hemşire araştırmacılar arasında, insan ilişkileri ve davranışlarının etkilerinin araştırıldığı sosyal bilimlerde her zaman niceliksel çalışmalarla uygun kanıt elde edilemeyebileceği ve niceliksel yöntemlerin mekanik bir görüş ortaya koyduğu ve bu nedenle hemşireliğin holistik felsefesini tam olarak yansıtamadığı tartışılmaktadır. Bu nedenle, hemşirelik bilgisi ve teorisinin oluşturulmasında, sadece niceliksel (kantitatif) araştırma yöntemlerinin yeterli olamayacağı ve diğer niteliksel (kalitatif) araştırma yöntemlerinin de kullanılmasının gerektiği vurgulanmaktadır.[8,9] Yapılan bu çalışmada hemşirelik araştırmalarında önemli bir yere sahip olan niteliksel araştırma deseninin sınırlı sayıda kullanıldığı görülmüştür. Bu nedenle hastalık ve tedavi sürecinde bireylerin yaşadığı süreçlerin ayrıntılı olarak kendi bakış açıları ile ele alındığı ve çözüm önerilerinin ortaya konulduğu niteliksel araştırma deseninin kullanıldığı çalışmalara ihtiyaç olduğu görülmektedir.
Türkiye'de yapılan hemşirelik araştırmalarının çoğunlukla akademisyenler tarafından yapıldığı ve bu araştırmaların bir kısmının uygulama ortamlarında yaşanan gerçek problemlerden uzak olduğu ve genellikle akademik yükselme için yapıldığı bu nedenle araştırma sorularının gerçek uygulama alanlarından çok hemşirelik literatürüne dayandığı ve hemşirelik sorunlarına çözüm getirmede yetersiz kaldığı belirtilmektedir.[9,31] Literatürle benzer şekilde, bu çalışma kapsamında incelenen ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlanmış olan araştırmaların çoğunluğunun akademisyen hemşireler tarafından yapıldığı görülmüştür. Akademisyen ve klinisyen hemşirelerin birlikte yer aldığı araştırmaların sayısı azdı. Akademisyen ve klinisyen hemşirelerin birlikte çalışma yapması araştırma sonuçlarının uygulamaya aktarılmasını kolaylaştırmak adına olumlu bir sonuç olacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada klinisyen hemşirelerin az sayıda araştırma yapmış olması literatüre benzerlik göstermekle birlikte, çalışmamızın araştırmaya dâhil etme kriterlerimiz içinde yer alan yayınlanmış olma nedeninden kaynaklanabileceği de düşünülmektedir. Son yıllarda özellikle ulusal kongrelerde ve uluslararası kongrelerde kanser hastaları ile çalışan klinisyen hemşireler tarafından yapılmış olan araştırmaların bildiri olarak yer aldığı görülmektedir. Bu çalışmada sadece ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlanmış olan araştırmaların inceleme kapsamına alınması ve kongre bildirilerinin inceleme kapsamına alınmaması da bu sayının daha az olmasının nedeni olabilir.
Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Kurumu 2009 yılı verilerine göre ülkemizde kadınlarda, meme, troid ve kolorektal kanserlerin ve erkeklerde trakea/ bronş/akciğer, prostat ve mesane kanserlerinin en sık görülen kanserler olduğu bildirilmiştir.[34] Çalışmamızda incelenen araştırmaların örneklem özelliklerine baktığımızda, örnekleminde tek bir kanser türünün yer aldığı araştırmaların çoğunluğunu meme kanseri hastaları ile yapılan çalışmalar oluşturmaktadır. Akciğer ve prostat kanserleri ülkemizde erkeklerde görülen kanserler arasında ilk sıralarda yer almasına rağmen bu hasta grubu ile yapılan araştırmaların sınırlı sayıda olduğu görüldü. Genel olarak bu çalışmada incelenen araştırmaların örneklem özelliklerine baktığımızda, tanı ayırımı yapmadan bütün kanser türlerinin örnekleme dâhil edildiği ve daha çok erişkin hasta popülasyonu ile çalışıldığı görüldü. Kanser hastalarının yaşadığı birçok süreç benzer olmakla birlikte, hastalığa özgü yaşanan farklı süreçlerde bulunmaktadır. Hemşirelerin özel grupların yaşadığı sorunları tanımlayarak çözüm önerilerinde bulunabilmesi için tek tanı gruplarının dahil edildiği araştırmaların yapılmasının önemli yararlar sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca pediatrik kanser grubu ile daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç olduğu görülmektedir. Bununla birlikte araştırmaların çoğunluğunda hastaların kemoterapi ya da radyoterapi tedavilerini aldıkları dönemlerde değerlendirildiği belirlendi. Tedavi sonrası döneme ait çalışmaların az sayıda olması nedeniyle hemşirelerin bu alanla ilgili çalışmaya teşvik edilmelerinin uygun olacağını düşünmekteyiz.
Sınırlılıklar
Bu derlemede verilen sonuçlar yöntem bölümünde
belirtilen veritabanlarında yayınlanmış
olan ve tam metnine ulaşılabilen araştırmalar ile
sınırlıdır. Kongre bildirilerinin inceleme kapsamına
alınmamış olması bir diğer sınırlılık olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç ve Öneriler
Ülkemizde onkoloji hemşireliği alanında çok
sayıda araştırma ve tez çalışmasının yapıldığı görüldü.
Ancak bu alanda yapılan araştırmaların kanıt
düzeyinin düşük olduğu, çoğunluğunun akademisyen
hemşireler tarafından yapıldığı, daha çok
erişkin hasta grubu ile çalışıldığı ve örnekleme
spesifik kanser türlerinden ziyade bütün kanser
türlerinin dahil edildiği araştırmaların çoğunlukta
olduğu görüldü. Bu çalışma sonuçlarına göre, onkoloji
alanında yapılacak yeni araştırmalar için,
pediatrik hasta grubu ile ülkemizde sık görülen fakat
çok ele alınmamış olan kanser türleri ile çalışılması
ve ayrıca kanıt düzeyi yüksek olan araştırma
desenlerinin kullanıldığı yeni araştırmaların yapılması
önerilmektedir.
References
1) Stewart BW, Wild CP. World cancer report 2014. http://
www.iarc.fr/en/publications/books/wcr/index.php [Erişim
tarihi 10 Eylül 2014]
2) Esther Kim JE, Dodd MJ, Aouizerat BE, Jahan T, Miaskowski
C. A review of the prevalence and impact
of multiple symptoms in oncology patients. J Pain
Symptom Manage 2009;37(4):715-36. CrossRef
3) Kamal AH, Bull J, Kavalieratos D, Taylor DH Jr, Downey
W, Abernethy AP. Palliative care needs of patients
with cancer living in the community. J Oncol Pract
2011;7(6):382-8. CrossRef
4) Kufe DW, Pollack RE, Weichselbaum RR, et al. Role
of the oncology nurse. 6th edition. Holland Frei Cancer
Medicine; 2003.
5) Resmi Gazete (8 Mart 2010; Sayı: 27515): Çalışılan birim/
servis/ünite/alanlara göre hemşirelerin görev, yetki
ve sorumlulukları.
6) Ünlü H, Karadağ A,Taşkın L,Terzioğlu F. Roles and
Functions of Carried Out by the Oncology Nurses. Hemşirelikte
Araştırma Geliştirme Dergisi 2010;1:13-28.
7) Quinn A. Expanding the role of the oncology nurse. Biomed Imaging Interv J 2008;4(3):e34. CrossRef
8) Yılmaz M. Evidence Based Practice As The Way To
İmprove The Quality Of Nursing Care. C.Ü. Hemşirelik
Yüksekokulu Dergisi 2005;9(1):41-8.
9) Karagözoğlu Ş. Science, Scientific Research Process
and Nursing. Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu
Dergisi 2006;13(2):64-71.
10) Tayyem AQ. Cryotherapy effect on oral mucositis severity
among recipients of bone marrow transplantation:
a literature review. Clin J Oncol Nurs 2014;18(4):E84-7. CrossRef
11) Erdem ÖB. Kemoterapi alan yetişkin hastalarda arı
sütü ile yapılan ağız bakımının mukozit derecelerine
etkisi. Atatürk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü,
Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı, Yüksek Lisans
Tezi, Erzurum; 2012.
12) Özdemir S. Kemoterapi alan lösemili çocuklarda hasta
ailesine ve bakım veren hemşireye yapılan eğitimin
oral mukozitlerin kontrolüne etkisi. Haliç Üniversitesi,
Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Anabilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul; 2011.
13) Lalla RV, Bowen J, Barasch A, Elting L, Epstein J,
Keefe DM, et al. MASCC/ISOO clinical practice guidelines
for the management of mucositis secondary to
cancer therapy. Cancer 2014;120(10):1453-61. CrossRef
14) Bennett MI, Bagnall AM, José Closs S. How effective
are patient-based educational interventions in the management
of cancer pain? Systematic review and metaanalysis.
Pain 2009;143(3):192-9. CrossRef
15) Aranda S, Jefford M, Yates P, Gough K, Seymour J,
Francis P, et al. Impact of a novel nurse-led prechemotherapy
education intervention (ChemoEd) on patient
distress, symptom burden, and treatment-related information
and support needs: results from a randomised,
controlled trial. Ann Oncol 2012;23(1):222-31. CrossRef
16) Donker T, Griffiths KM, Cuijpers P, Christensen H.
Psychoeducation for depression, anxiety and psychological
distress: a meta-analysis. BMC Med 2009;7:79.
17) Demirtaş G. Multipl myelomlu hastalarda yaşam kalitesi
ve stresle başa çıkma tutumları. Haliç Üniversitesi,
Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Anabilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul; 2013.
18) Ökten Ç. Ayaktan kemoterapi alan gastrointestinal
kanserli hastaların evde karşılaştıkları sorunlar ve kullandıkları
baş etme davranışları. Ankara Üniversitesi,
Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Anabilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, Ankara; 2012.
19) Bilgin S. Mide kanserli hastalara ve aile bakım vericilerine
evde verilen hemşirelik bakımının yaşam kalitelerine
etkisi. Atatürk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri
Enstitüsü, Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı,
Doktora Tezi, Erzurum; 2011.
20) Onkoloji Hemşireliği Derneği Bülteni, No:27-43,
2006-2009, sayfa: 22, http://www.onkohem.org.tr/dosyalar/
1282941595.pdf [Erişim tarihi:07.08.2014]
21) Onkoloji Hemşireliği Derneği 2011-2013 Strateji Planı.
http://www.onkohem.org.tr/dosyalar.php?grup=15
[Erişim tarihi:08.08.2014]
22) The European Oncology Nursing Society (EONS). Research.
http://www.cancernurse.eu/research/index.html
[Erişim tarihi:08.08.2014]
23) Oncology Nursing Society (ONS). Researh. http://
www2.ons.org/Research [Erişim tarihi:08.08.2014]
24) Uchinuno A. Research trends of oncology nursing
in Japan and around the world. Jpn J Clin Oncol
2012;42(10):882-6. CrossRef
25) Yates P, Baker D, Barrett L, Christie L, Dewar AM,
Middleton R, et al. Cancer nursing research in Queensland,
Australia: barriers, priorities, and strategies for
progress. Cancer Nurs 2002;25(3):167-80. CrossRef
26) Ünsar S, Fındık Ü, Kurt S, Özcan H. Home Care in Patients
with Cancer And Symptom Control. Fırat Sağlık
Hizmetleri Dergisi 2007;2(5):89-106.
27) Chan HK, Ismail S. Side effects of chemotherapy
among cancer patients in a Malaysian General Hospital:
experiences, perceptions and informational needs
from clinical pharmacists. Asian Pac J Cancer Prev
2014;15(13):5305-9. CrossRef
28) Byar KL, Berger AM, Bakken SL, Cetak MA. Impact of adjuvant breast cancer chemotherapy on fatigue, other
symptoms, and quality of life. Oncol Nurs Forum
2006;33(1):18-26. CrossRef
29) Hassett MJ, O'Malley AJ, Pakes JR, Newhouse JP,
Earle CC. Frequency and cost of chemotherapy-related
serious adverse effects in a population sample
of women with breast cancer. J Natl Cancer Inst
2006;98(16):1108-17. CrossRef
30) 2009-2013 Oncology Nursing Society Research Agenda
Team1, Berger AM, Cochrane B, Mitchell SA. The
2009-2013 research agenda for oncology nursing. Oncol
Nurs Forum 2009;36(5):274-82.
31) Yava A, Tosun N, Çiçek H, Yavan T, Terakye G, Hatipoğlu
S. Validity and reliability of Barriers Scale in
utilization of research results by nurses. Gülhane Tıp
Dergisi 2007;49(2):72-80.
32) Yurtsever S, Altıok M. Evidence-Based Practice and
Nursing. F.Ü. Sağlık Bil. Dergisi 2006;20(2):159-66.